Hep söylerim bu anadolu kadınları şifacı,bilge,ermiş,dahi vs.biri beni durdursun:)Lakin ne desem yakışıyor.Hani ağıt yakarken ya da daralınca iman tahtalarını elleriyle döverler ya o da boşuna değil miş.Timüslerini pataklayıp stres kontrolu yapıyorlarmış meğer.Timüs, iman tahtası denen göğüs kafesinin ön orta kemiğinin arkasında bulunan yassı ve loplu yapıda bir organımız.
Ayrıca uyarıldığında insanda mutluluk ve rahatlama duygusu uyandırıyor, dahası sağlıklı ve doğru düşünmeyi sağlıyor.Timus bezi çoçuklarda ceviz büyüklüğünde iken yaşlandıkça bezelye tanesi kadar küçülüyormüş.Çocukların nedensiz de gülebilmelerine şaşırmamak lazım:)
Ayrıca uyarıldığında insanda mutluluk ve rahatlama duygusu uyandırıyor, dahası sağlıklı ve doğru düşünmeyi sağlıyor.Timus bezi çoçuklarda ceviz büyüklüğünde iken yaşlandıkça bezelye tanesi kadar küçülüyormüş.Çocukların nedensiz de gülebilmelerine şaşırmamak lazım:)
Şöyle sarsıla sarsıla atılan bir kahkahanın , göğsün tam ortasına parmak ucuyla
vurulmasının ya da dilin üst dişlerin arkasında damağa ve ağzın
tavanına dokundurulmasının Timus' u uyardığı ve harekete geçirdiği
söyleniyor. Bu titreşim sayesinde
üzüntü kaynaklı direnç azalmasının önüne
geçiliyor,bağışıklık sistemi güçleniyor,stresin yıkıcı etkisi kontrol ediliyor.Baskı altında konuşan insanların, ellerini gayri ihtiyari göğüslerine vurmaları rastlantı değil,tamamen içdürtüsel...
Timüs'a şiddete hayır diyorsanız:Duru mavi, kıpırtısız bir ruh hali için yasemin çayından da yararlanabilirsiniz.
Beni sakinleştirenin çayın kendisi olduğunu hiç sanmıyorum.Bu büyülü tomurcuğun suya değdiği an; muhteşem bir görsel şölen başlıyor.İsteseniz de gerilemiyor,kendinizi sebepsiz gülümserken buluyorsunuz:).
Beni sakinleştirenin çayın kendisi olduğunu hiç sanmıyorum.Bu büyülü tomurcuğun suya değdiği an; muhteşem bir görsel şölen başlıyor.İsteseniz de gerilemiyor,kendinizi sebepsiz gülümserken buluyorsunuz:).
Yasemin çayı Çin de yaşamın taa kendisiymiş,mübarekmiş.Şehir efsanesine göre Çin de bu büyülü tomurcukları, sabah güneş doğmadan bakire kızlar mor yasemin çiçeklerinden yapıyorlarmış.Artık Mısır Çarşısı'nda kiloyla satılabilecek kadar çoğaldıklarına göre bu efsane geçerliliğini yitirmiş olabilir.Hoş Çin deki genç kız nüfusunu düşünürsek gerçeklik payı da yok değil.
Tarladan bardağımıza kadar devam eden muhteşem bir özen.Bu tantana çaya yakışır mı?Yakışır...Hatta bana kalırsa evrende bir tek çaya yakışır sonra zeytine...
Tarladan bardağımıza kadar devam eden muhteşem bir özen.Bu tantana çaya yakışır mı?Yakışır...Hatta bana kalırsa evrende bir tek çaya yakışır sonra zeytine...
Bu tomurcuklar, elde bir araya getirilip iplikle dikildiği için, her suya attığınız tomurcuk,farklı bir görünümde olabiliyor.Benim bu defa ki tomurcuklarımın renkli kısmı az çıktı,malzemeden çalmışlar:)Tadını sever ya da sevmezsiniz.Lakin seyretmek aşk...
"iki çay söylemiştik orda biri açık,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni."demiş Cemal Süreyya.Doğru söze ne denir:)
keşke yalnız bunun için sevseydim seni."demiş Cemal Süreyya.Doğru söze ne denir:)
Sevgiyle afiyette kalın her daim inşaAllah...
Bitki çayı nerdeyse hiç tüketmem ama bu görsel şölen için alınırmış:)
YanıtlaSilHarika bilgiler için teşekkürler...
YanıtlaSileft tekniğinde de böyle vücudun belirli yerlerine ritmik vuruşlarla şifalandırma çalışması.. iman tahtası vuruşunuda ona benzettim.. ne kadar güzel bilgiler ve fotolar..sevgiler..
YanıtlaSilDeğerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim arkadaşlar.insan vucüdü muhteşem bir makina,kaygı ve yetersizlik durumlarında,hemen pes etmiyor.kendini korumaya alıyor.ona yardım etmek boynumuzun borcu:) sevgiyle kalın...
YanıtlaSilMerhabalar,
YanıtlaSilEllerinize emeğinize sağlık. Bloğunuzu çok beğendim ve izlemeye aldım. Bana da bekliyorum. Güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle. Sevgilerimi bıraktımmmm…..:))