Bu şamdanların dramatik bir öyküsü var.O gün içimde karşı konulamaz bir kardeş özlemi duydum.Kendime engel olmayıp periliçeyi(ortanca kardeşim) ziyarete gittim.Gittim de ne görsem beğenirsiniz.Periliçe hayatında fazlalık olduğunu düşündüğü herşeyi atmış, gömme dolabın başında durmuş,bunu atıyorum,ayy bunu da bunuda deyip hayatını hafifletiyor.Baktım gözü dönmüş, yapma etme demek kar etmeyecek,ben de bu bir çift şamdanı evlat edinmeye karar verdim.
O gün bunu neden yaptığımı bilmiyordum, sonuçta ben de biriktirmeyi sevmezdim.Neyse tam bir yıl o evin terasında yağmur çamur demeden,atılma korkusuyla beni beklediler.
O gün bunu neden yaptığımı bilmiyordum, sonuçta ben de biriktirmeyi sevmezdim.Neyse tam bir yıl o evin terasında yağmur çamur demeden,atılma korkusuyla beni beklediler.
Vee mutlu son:Onları da boyadım:)aslında kendi renkleri de güzeldi ama benim siyah eşyalarla problemim var.
Önce sentetik boyayla boyadım.Sentetik boya beni deli ediyor.Şamdanlardan çok kendimi boyadığımı farkedince pes edip sentetik vernikli sprey boyaya geçtim.İlk iki katını sentetik boyayla boyamıştım.Dolayısıyla sprey boyayla son kat boya atmış oldum.Onları önce yaptığım bu mumlarla kombinledim.
Kuğu gibi oldular.Heyy kızkardeş itiraf et pişmansın dimi:)
Kuğu gibi oldular.Heyy kızkardeş itiraf et pişmansın dimi:)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder