Yadigar:Türkçe de bu kadar hüzünlü başka bir sözcük varmıdır?Hiç sanmıyorum.Birini hatırlatan bir yaşanmışlık,bir duygu,bir bakış,bir eşya;hatıra.
"Çocuktum, yollarına çıkardım.
Başımı okşar geçerdi,esmerdi elleri.
Belki ona sebep ben en çok,
esmer sözcükleri sevdim"
Başımı okşar geçerdi,esmerdi elleri.
Belki ona sebep ben en çok,
esmer sözcükleri sevdim"
Murathan Mungan'ın şiirin de dediği gibi başını okşayan esmer ellerin mutlu hatırasımı daha çok acıtır insanı,yoksa Fikret Kızılok'un
"Yine de yalnız değilim:
Sen varsın;
Hasretin var."
Sen varsın;
Hasretin var."
Şarkısında ki bir duygunun hatırasımı.Ya da Apolas Lermin'in "mektup bendendir yarim,al koynuna gecele"türküsünde söz konusu olan mektubun hatırasımı?
Aslına bakarsanız bir duygunun,bir yaşanmışlığın ya da eşyanın hatırası aynı hüzünlendirir insanı.Hangi gezegen de kapışsalar berabere kalırlar.
Yadigar:Sevdiğimiz insanların yitik zamanları,bu yüzdendir tebessüm ettiriken yürek deşmesi.
Rahmetli annem ben çok küçükken vefat etmiş.Onunla ilgili hatırlayabildiğim hiç bir anım yok.Ufak tefek yadigarları var bizde.Ördüğü danteller,bir broş,bir çift dantel eldiven vs.vs.Ne zaman onlara baksam genç bir kadın siluleti beliriyor,gözlerimin önünde.Gülümsemesi güneş gibi sıcak,
gözlerimi daha sıcak gülümsüyor dudaklarımı karar vermek zor.Nerden mi biliyorum?Teyzemden,kızlarından,babama benzemediğine göre gülümseyişimiz ona benzemiş olmalı.Siyah boncuk işlemeli bir tayyör giyiyor, yakasında bir broş,bu görüntü de fotoğraflarından.Güçlü bir kadın aslında ama gözlerinde küçük bir kız masumiyeti.Kulaklarımda rahmetli dedemin onun için yazdığı şiirin hatırası"ölüm yakışırmı bu genç geline"diyor mısralarında.
Daha gençken hatıralarına bakmak çok acı veriyordu.Sanırım yeterince büyüdüm,bir yadigar tablosu hazırladım anneciğim için.
Bu broşa her baktığımda:Gülümsediğinde düzgün dişleri görünen,ışıltılı güzel bir kadının görüntüsünü tetikliyor beynim.Bunu ben mi uydurdum yoksa bilinçaltımda ki anılarımdan mı?Bilmiyorum.
Yadigar tablosu için kullandığım malzemeler bunlar.
Porselenleştirme medyumunu ne zamandır kullanmak istiyordum.Dantel parçasını yıkadım, ütüledim.Medyumu derince bir kaba döker, danteli içine batırırım diye düşünüyordum,fakat porselenleştirme medyumu yoğun bir dokuda,bir tür tutkal gibi.Fırça veya pon pon sünger kullanmak mantıklı.12 yada 24 saat kurutun yazıyor kutusunda,peki ben o kadar bekledim mi?Elbette hayır.Bazen doğmak için dokuz ay nasıl beklemişim diye düşünüyorum.Bir hobi sever için acele etmek kadar kötü bir şey yoktur.Hayır tecrübeyle sabit.Ama gel gör ki:Can çıkar huy çıkmaz.Siz acele etmeyin he mi?Dantel parçalarını çabucak kurusunlar diye balkona koydum.Böyle de iyi yürekliyimdir hani:)İki saatte taş gibi oldular.Önceleri alenen tutkal sürülmüş,biraz hantallaşmış sevimsiz bir görünümleri vardı.Anneciğimin danteli ziyan oldu,yıkasam mı diye düşündüm.Kuruyunca porselenleştirme medyumu şeffaflaşıp hafif parlağımsı bir porselen görünümü aldı.
Çok sevdim bu medyumu ben,herşeyi porselenleştiresim var:)Siz de benim gibi bir dantel severseniz,dantellerden muhteşem tablolar yapabilirsiniz.
Sevgiyle afiyette kalın her daim inşaALLAH.
Güzel ve bir o kadar anlamlı bir tablo olmuş. Yazıyı da en az tablo kadar beğendim. Sanırım annemi hatırlattı...
YanıtlaSilçok duygulu bir yazıydı..anneciğin bol rahmet içinde,ışıklar içinde olsun.benim de anneciğimden geriye kalan danteller var .ben de onlarla yapıcam böyle yadigar tabloları.çok hoşuma gitti bu fikir..sevgilerimle..
YanıtlaSilMerhaba bende dün deneme yaptim fakat normal örgü ipinden ve donmasi hala sürüyor 🤔🤔
YanıtlaSilMerhaba bende dün deneme yaptim fakat normal örgü ipinden ve donmasi hala sürüyor 🤔🤔
YanıtlaSil