Size bir kötü bir haberim var.Bu La Fontaine bizi kandırmış.Karga ve tilki hikayesinde;tilkilerin peynir yemediğini zaten öğrenmiştik.Lakin kargada da,"gak" deyip kimseye peyniri kaptıracak göz yokmuş.
Hoş bunları size niye anlatıyorum dimi?
Şöyle efendim:Ben hep pencerelerini ağaç dalları dolduran bir ev de oturmak istemişimdir.Üç yıl önce bu eve taşındığımda beni en mutlu eden şey de mutfak ve giyinme odasının camlarını tamamen kapatan devasa ceviz ağaçları olmuştu.Bu büyüklükte ağaçlar demek;küçük çaplı bir kuş cenneti demekti ki sabahları kuş cıvıltılarıyla uyanmak,gün boyu içimde dans eden küçük bir kız demekti.
Amma velakin, üç yıldır o ağaçlardan tek bir kuş cıvıltısı gelmedi.Duyabildiğim tek ses gak gak ve de gaaak:).Meğer ceviz ağaçları kargaların meskeniymiş.O yüzden benim hasretle beklediğim, o çıtır kuşlar gelemezlermiş.(Be mübarek dua ederken ağacın cinsini belirtsene)
Bizi çocukken bir yalana inandırmışlar:Bir kere bu kargalar aptal falan değil,doğada besin değeri en yüksek ağacı mesken edinmiş kimseye göz açtırmıyorlar.Sonra kışın erken uyansanız bile
kargadan geç kalktığınızı bilmeniz gerekir.Çünkü karga bokunu çoktan
yemiştir,çok çalışkan çünkü.Sitenin etrafında beş tane ceviz ağacı var, şimdiden cevizleri yarıya indirdiler.
Akıllılar da:Bizim oralardan geçerken kafanızı kollayın,cevizleri koparıp yere fırlatıyorlar,caddenin hareketliliği cevizleri kırmalarına yardım ediyor.
Bir takım araştırmalara göre en akıllı hayvan kargaymış.Beşe kadar sayabiliyorlarmış.Ve insan aklının almayacağı abuk sabuk gereçler icad edebiliyorlarmış.Kesinlikle dişi ve erkekleri zamparalık yapmaz, tek eşli yaşarlarmış.
Bir takım araştırmalara göre en akıllı hayvan kargaymış.Beşe kadar sayabiliyorlarmış.Ve insan aklının almayacağı abuk sabuk gereçler icad edebiliyorlarmış.Kesinlikle dişi ve erkekleri zamparalık yapmaz, tek eşli yaşarlarmış.
Anadolunun bir çok yerinde
ceviz ağacı dikmek hayra yorulmaz,ceviz belli bir boya gelince dikenin öleceğine inanılır.Kargalarla ilgili en çarpıcı gerçek ise burda karşımıza çıkıyor:Bu ceviz ağacına adeta gasp olarak görünen hareketin, ceviz ağacının yaşamasına olan
katkısı.Kargalar yemek için kopardıkları cevizleri stoklamak için toprağa gömerler,ve gömdükleri yeri unuturlarmış.Unutulan cevizler toprakta filizlenerek yeni ceviz ağaçları olmuşlar.Böylece ceviz ağaçları batıl inanışların kurbanı olmadan yaşamlarını sürdürebilmişler.Onları diken karganın ömrü kimsenin umrunda olmadığından,ceviz ağaçları anadoluyu süslemeye devam edebilmiş.Fakat kargaların ortalaması kırk olabilen yaşlarını düşünürsek,bu inanışın mesnetsiz olduğu da çok açık:)
Söz buraya balkondaki saksıya gömülü bulduğum cevizden geldi aslında.Saksı demişken,ev de yılda bir iki kez kullandığım bir wok tavam vardı.(Artık yok)
Sapı çıkarıldı,tabanı tornavidayla delindi,enamel boyayla boyandıp.Peçete dekupajıyla süslendi ve içine menekşe ekildi.Şimdi çok daha fonsiyonel:).Balık tavamı da boyamıştım:burda
Bu menekşelerin derdi ne anlamadım,yaklaşık bir yıldır,sadece yaprak vermekten ağaç gibi oldular:(Çiçeklerini de görürüz inşaAllah.
Kardeşimin balkonun daki saksıları da yeniledim.
Saksıları iyice yıkayıp kuruladım.Akrilik fildişiyle boyayıp,peçete dekupajı yaptım.
Boyamaya değer mi? sorusunun cevabı: Kesinlikle değer.Muhteşem oldular.Plastik yüzeylerden boya çabuk kalkabiliyor.Zemine parlak zemin astarı sürmeniz veya enamel boyayla boyamanız daha dayanıklı sonuç verebilir.Ama benim daha önce akrilikle boyadığım saksıları(burda) sorunsuz kullanıyorum.
Madem ceviz ağacı ve karganın aşkıyla başladık.Ben bir ceviz ağacıyım diyerek bitirelim.Sevgiyle afiyette kalın....
başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı'nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı'nda.
yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
yüz bin elle dokunurum sana, istanbul'a.
yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
yüz bin gözle seyrederim seni, istanbul'u.
yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı'nda.
ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
N.HİKMET
Karga ve ceviz olayı dehşet birşey. Annemlerin 6. kattaki balkonundan koca poşet dolusu cevizi kaçırdıklarını bilirim. Ayrıca tavana hiç üzülemeyeceğim çünkü böyle çoook daha hoş görünüyor:)
YanıtlaSilHarika olmuşlar, çok beğendim, sevgiler :)
YanıtlaSilwww.byhulya.blogspot.com
teşekkür ederim arkadaşlar, bir gün kargalar hakkında yazı yazacağım hiç aklıma gelmemişti:)
YanıtlaSilEski tava yeni saksı Çok zarif olmuş .
YanıtlaSildesenlerine de bayıldım.
Benim blogumda da bir tava yenileme var.
Uzun saksıların peçete desenleri çok hoşuma gitmiştir her zaman .saksılara da çok yakışmış.
Nazım'a gelince...
Hem onu hem de Cem Karacayı saygı ve hayranlıkla anıyorum
sevgiler
beğenmenize de ziyaretinize de çok sevindim.sevgiyle kalın:)
Silçok güzel olmuş ellerine sağlık şu an ben bir ceviz ağacını dinliyorum:)Sağol
YanıtlaSilteşekkür ederim.nasıl güzel bir şarkı değilmi?sakız gibi dolanıveriyor insanın diline:)
Silher iki çalışmanızda çok güzel olmuş....
YanıtlaSilteşekkür ederim melek.sevgiyle...
Sil